Saklı bahçeme hoş geldiniz........

Umarım bloğum size yararlı olur.

29 Şubat 2012 Çarşamba

O ŞİMDİ ASKER...


Hafta sonumuz telaşlı geçti ki yoğunluktan hala  postlarımız bile yayına sokamadım, canım kardeşim biz onun gideceğine bile alışamadan gitti, ellerimizle bıraktık onu asker ocağına, Rabbim bütün askerlerin yardımcısı olsun, sağ salim hepsi dönüp gelsin, Onu şimdiden çok özledikkk, ben kaçar  ateşte yemek kocam işten gelmek üzere ve yayınlanması gereken pek çok postum birikti, Allah a emanet olun blocanlar....

23 Şubat 2012 Perşembe

BU GÜZELLİK BENİM OLDU...




AAA bloğa bi baktım bu sevgili Başıyazmalıkızdan bu elbise satılık hemi de çok uygun fiyata, Ben bunu tunik olarak kullanırım  tam da kotondan aldığım siyah pantalonumun üzerine şık bişey arayışında iken bu bana  bal kaymak hele gelsin kombinler koyarım inşallahhh, Sevgli Başıyazmalıkız ın bu elbiseye dair postu için TIK TIK

21 Şubat 2012 Salı

50. İZLEYİCİMİN REYHAN IN HEDİYE PAKETİ...

Bu paket sevili 50. izleyicim olan REYHAN a onun da çok güzel bloğu var, görmenizi tavsiye ederim, bu vesile ile onunla tanıştığıma çok mutlu oldum, içinde mi ne mi var sürprizzz, ilk Reyhan ın görmesini istediğimden paket kapalı ama kendisi göstermek isterse yayınlar nacizane küçük bir hediye işte, umarım postumdan önce paketin eline ulaşırr...
Sevgili bloggerler ben de böylelikle ilk hediye organizasyonumu gerçekleştrmiş oldum, nice izleyicilere ve hediyelere inşallah...

18 Şubat 2012 Cumartesi

KAN KIRMIZI ZOR GÜNLER...



1 aydan fazla bir süredir görmediğim BABACIĞIMI gördüm dün, güçsüz bedeninin direniyor olduğunu, o kadar zayıf olmasına karşılık güçlü olduğuna inandırmak istercesine duruşunu gördüm, babalar güçlü olur sözünü doğrularcasına güçlü sesi ile seslenmek için gayretini gördüm, kendini geçip bizleri düşünüyor olmasına şahit oldum, acılarını unutup şükrettiğini duydum, umutlarına şahit oldum, çok mutlu oldum, şükrettim,  bi o kadar da üzüldüm, koptum darmadağın oldum,hassas olmanın yine doruklarındayım,aslında toparlamış sayılırdım kendimi babamı çok aklıma getirmemeye çalışıyor, tevekkül ediyordum, dua ediyordum, içimde eritmeye çalışıyordum acılarımı, taa ki babam görüp değerlerinin inatla düşmeye devam ettiğini ve seyrin iyi gitmediğini, hastalığın tekrarlamış olabileceğini ve yeniden kemoterapiye başlanabileceğini duyana ve GAMZE ANNE nin durumunu öğrenene kadar, ANNE olmak daha da hassaslaştırıyor sanırım hepimizi, dualar yükseliyor onun ve bütün hastalar için biliyorum RABBİME.. O her şeye kadirdir, ol der oluverir, olmaz der olmayıverir.
Onların yaşadığı çaresizliğin bir diğerini de biz yaşıyoruz aslında,daha iki ay öncesi Ege Üniversitesi hematoloji yoğun bakım önünde geceledik günlerce babamızdan gelecek kötü habere hazırlıklı olmamız tembihlendi, dualar, dualar çaresizlikler, sedyelerde, sandalyelerde son buldu sabahlar, sabahlar  oldu ancak biz daha yorgun başladık yeni güne beklemenin verdiği yorgunluk eklendi bedenimize, ölümsüzlüğü dilemedik haşa süre istedik Rabbim den acizane, Şükür ki dualar kabul oldu,  babam için daha vakit varmış ama her gün başka kayıplara şahit olduk, bir tarafı yoğun bakım bir tarafı lösemililere ait olan up uzun koridorda, yoğun bakım önü hastasının vefatını bekleaşenlerle doluydu, kimse orda hastanın neyi var demiyordu, çünkü durumun ciddiyetini o koridorda bekliyor olmak dahi anlatıyordu aslında..............Daha o kadar uzar bu konu....
 Babam yoğun bakımdan çıkınca her şey güllik gülistanlık olacak sandık ama olmadı, hastane çıkışından sadece 8 gün sonra yeniden yoğun bakım yolları gözüktü bize, ilaçsız kan desteksiz tutunamadı BABAM hayata, her gün aldığı trombositle idame ediyor hayatını, girdiği diyalizle rahatlıyor, aldığı antibiyotiklerle toparlanmaya çalışıyor...
Hayatımda kan vermenin yada organ bağışlamanın önemine bu kadar inanmamıştım, önceleri oran bağışlamaktan korkardım, sanki bağışlasam öleceğim sanırdım, ama öyle değilmiş, her bir organ yanan yüreğe serinlikmiş, umutsuz kalmışlara umutmuş, kan vermek oysa ne değerliymiş, kan bulmak da o kadar zormuş, çok şeyler kaşılaştık ki hala da karşılaşıyoruz, babamdan fırsat bulursam gidip GAMZE için donörlük için kan vermek istiyorum,
 benim babam da ilik kanseri hücre nakli oldu fakat değerler artış yerine düşüşte, her gün kan aramaktayız,  Ne zaman düşünsem bunları ki düşünemeden gün geçmesi mümkün olmuyor; oynadığım hayat oyununda elinden oyuncağı alınmış bir kız çocuğu gibi yada kökünden ayrılmış bir dal gibi kalakalıyorum, mutsuz, huzursuz, yalnız, güçsüz bi çare... ama toparlanmak geliyor aklıma hemen şükürler ve dualar sonrasında tefekkür içimi dolduruyor huzurla, kimi şeyler çok iyi geliyor, bir dostla hasbihal, kendimi dinlediğim bir saat, en iyi gelen ise oğlumla vakit geçirmek... Dikiş dikmek aslında bana iyi gelen şeylerden bir tanesi ama elim varmıyor,
Yukarıdaki kısmı  hazırlayalı 3 gün oldu yayına bile sokamadan aldığımız telefonla kardeşimin 10 gün içinde askerliğe başması gerektiğini öğrenince üzüntü ve şaşkınlığımızı bir kat daha artırdı, böyle mi olacaktı biz biricik kardeşimizi babacım yoğun bakımlardayken mi uğurlayacakttık vatan borcunu ifa etmeye, Ama Rabbim böyle nasip ettiki sual olmaz, vatan borcu beklemez nihayetinde, Rabbim karanlık günlerimize bir güneş gibi doğ ne olur, darlığı veren de feraha erdiren de sensin, çaresiz bırakma bizi, senin verdiğin canı kanı biz ne kadar verebiliriz ki...
Dua bekliyorum herkesten öncelikle bütün hastalar için, çaresizlik için kıvranan yakınları içinn....

9 Şubat 2012 Perşembe

7 GERÇEK MİM

Beni birileri mimlemişti epey oldu ama beni anlatmak 7 madde ile mümkün değil olmazdı o yüzden bu post çok gecikti, ben de tavşanın suyunun suyu yaptım ve 7 cik gerçeği açıklıyorummm...
1- 12 yaşından itibaren okul hayatı yatılı okullarda geçen 24 yaşında  evlenmiş, 26 yaşında anne olmuş 30 lu yaşın havasına alışmaya çalışan  evli mutlu çocuklu bir tosunpaşa annesi olarak dünyada yaptığım en güzel şeylerin evlenmek ve evlad sahibi olmayı sayıyorum. Bana soran bütün bekarlara şiddetle evliliği tavsiye ederimmm..
2- Haksızlığa tahammülüm yoktur, bir ortamda birisi haklı olsa ve yalnız duruma düşse tanımasam bile her ne pahasına olursa o kişiyi savunurum, kim olursa olsun haksızlık yapan hakkımı ararım; bazen bun faturasını ağır öderim ama napiim
3-  Fakir ve sevgi dolu bir ailede küçük bir köyde büyüdüm, küçükken koyunları otlatırken hep gelecekte okuyup güzel bir hayat sahibi olmanın hayalini kurardım, şükürler olsun benim hayalimden fazlasını da nasip etti Rabbim..
4- Her hanım gibi alışverişden acaib mutlu olurum, genelde  hanımlar alışverişe fikir sahibi olmak açısından birilerini alıp gitmek için günlerde vakit bekler ama ben tek başıma giderim kısa sürde eler, giyer, beğenir, karar verir ve alırım, yalnız alışverişe çıkmanın zevki benim için bambaşka...
5-Sabırsız ve heyecanlıyım geç biten şeylere tahammülüm yoktur, o yüzden olsa gerek bütün şişlerim kalın şişlerden oluşur.
6- Karnım aç kuyruğum dik gezerim Aslan burcu olmamdan sanırım onur ve gurura çok önem veririm, acınmaktan hiç hoşlanmam...
7- Bazen o çenem düşer ve o kadar çok konuşurum ki sonra günlerde ben o kadar neden konuştum diye kendimi suçlar dururum. birde denizde boğulmaktan ve uçak düşmesinden çok ama çok korkarımm...

8 Şubat 2012 Çarşamba

ŞEHSADELER ŞEHRİNDE GÜNEŞLİ BİR GÜN

Hepimizin ortak noktası lokma, bu şehirde lokma seven aç kalmaz her gün şehrin bir çok noktasında çokma dökülür...
Ayy olsa da yine yesek sıcak sıcak...







Bunlar  benim sevdiceklerim......


Bunlar da şehrimize ait manzaralardan..
Bu da benim beycazımmmmm...


Ben bu fotoyu çok beğendimmm...




Şehre kuş bakışı, burdan şehri izlemek bizim için harika bir duygu..

Elinde bolon, başında babanın şapkası, annenin kucağında sırıtmak, çocukluk bu olsa gerek...


Üçümüzün bir arada olduğu fotolara bakmaya doyamıyorum..
Tek başıma fotoğraf çekilme gayretim hep son anda baltalanır...

Aylardan beri eve kapanıp kalmış kuzucuğum için güneşli günleri beklemek bir heyecan haline gelmişti, şükür ki Rabbim göstedi o güneşi, şehsadeler şehrinde cumartesi güneşli bir gündü, biz de çıktık dağ bayır aldık nasibimiz güneşten, sürekli gittiğimiz tophaneye gittik, giderken de yol üzerinde şehrimizin vazgeçilmesii Lokma dökülüyormuş yol üzerinde oğluşumla girdik kuyruğa aldık lokmalarımızı ve oğlum pudra şekerli biz peynirle afiyetle yedik açık havada, bu kaçamak bize çok iyi geldi, çektiğimiz temiz hava dinginleştirdi hepimizi, akşama o yüzden akşam yemeğinden sonra  geldi uykucuklarımız...

7 Şubat 2012 Salı

50. İZLEYİCİM BU GÜN BELLİ OLDU



Sevgili bloggerler hatırlarsanız 50. izleyicime kendi çapımda hediye vereceğimi açıklamıştım, bu gün 50. izleyicim geldi ve benim sözümü yerine getirmem gerek hediye konusunda tam olarak karar vermiş değilim kişiye göre belirlemeyi düşünmüştüm ki öyle yapıp en kısa sürede hediyemi yayınlayacağım.. Talihliyi açıklıyorum http://anneeligibireyhan.blogspot.com/

Kendisini tebrik ediyorum umarım hediyelerini beğenir..
Anne eli gibi Reyhan a mesaj atıp adresini isteyeceğim ancak kendisi bu postu ben mail atmadan okursa adres bilgilerini ve kendisi hakkında bilgi verirse en kısa sürede hediyesine karar verip kargolayacağım (kargo bedeli de bana ait)

MAKRUBE..

Malzemelerim; aslında daha farklı şeyler de girebiliyor ancak ben elimdekileri kullandım..
Önce haşladığım etleri, sonra kızarttığım havuçları ve sonrasında patetesleri yetleştirdim..
En son olarak pirinçleri de ekledim, üzerine biraz haşladığım et suyundan biraz su ekledim üzerinden döktüm, pişirmeye hazır..
Taaa üniversite yıllarımdan beri yemediğim makrube dün bloglarda dolaşırken rastladığım bi resimle aklıma düştü, ben de iş çıkışı koşa koşa gittim ve makrube yapmaya koyuldum eşim ve oğluma da sürpriz olsun diye menüyü söylemedim, iyiki de söylemedim çok sevdiler, o kadar makrube bitti gitti, hatta oğlum bitirmeyelim anne ben bunu çok sevdim dedi, çünkü onun sevgileri patetes, pilav ve et bi aradaydı, bunu arada tekrarmalıyım, son fotoğraf bitmiş haliii, ben bu kadar başaralı olacağımı düşünmemiştim, hem kalıbı bozulmadı hem de kıvamı suyu çok yerinde olmuş, etler de su bitinde üstten süzen yağlarla bi güzel kızarmış..... Afiyet olsun dostlar............

6 Şubat 2012 Pazartesi

KOMBİN



Aslında bu postu yayınlamış olmam gerekiyordu kaç günden beri ama hafta sonu taşınan kardeşime yardım etmeye gittim, pek pc ye vaktim kalmadı, efendim ben bu kombin olayını sevmeye başladım, kiremit eteği kendim diktim pek başarılı bir proje olmadı arkadaşımın eteğini kullandım örnek olarak ama benim için zor bir çalışma oldu hatta beni aştı biraz, korsajlı etek ilk kez diktim sayılır, bidahakinde daha temkinli yaklaşmalıyım böyle bir modelin dikimine, günlerce sök dik sök dik poziyonunda olduk etekle, neyse eteğim malum gördünüz siz değerlendirisiniz artıkım...(Dikkat ettim de ben genelde devrik cümle kuruyorum Bu blog benim kendimi tanımama da mı vesile oluyor ne)

Etek: Kendi dikimim
Şal; Paşmina
Bluz; Buse
E şimdilik bu kaaa görüşmek üzere hoşçakalın...

5 Şubat 2012 Pazar

HARİKA İKİ ÇEKİLİŞ

Bu günlerde blogların maşallahı var  çekilişler diyarında gibiyim henüz hiç çıkmadı ama şans belki bunda güler denemeke isteyenler TIK TIK


Karbeyaz dan sürprizlerle dolu bi sürrü hediyeyi isteyenler ise buyrun  TIK TIK

3 Şubat 2012 Cuma

KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN...

Bu gün Kainat Efendisi'nin doğum günü, günlerin en güzeli hem de müminlerin günü Cuma, iki güzel gün bir araya geldi daha da anlamlı oldu, Bu günü değerlendirmenin en güzel yolu ona Salavat getirmek olacaktır, biz arkadaşlarımız ile 1000 er tane salavat getirmeyi hedefledik, ona doğum günü hediyesi acizane, herkesin Mevlid kandili mübarek olsun...

ÇEKİLİŞ..

Turkuaz eşar tan çok güzel tuniği isteyenler şuraya TIK TIK

1 Şubat 2012 Çarşamba

AYAKKABI MİMİ

Cadı Kızın Dırdırı tarafından bana gönderilen bu mimden çok mutlu oldum ilk mümü kendisi gönderdi bana, kendisi aslında beni en can alıcı noktamdan yakaladı, taraklı ayaklarıma ayakkabı bulmakta zorlanırım ve ayakkabı almaktan her zaman korkarım boyu 38 numara olan ayaklarımdaki taraklı kemikler nedeni ile 40 numaraya kadar ayakkabu kullanmak zorunda kalırım, o yüzden ayakkabının görüntüsünden çok rahatlığına önem veririm, ama beterin beteri var deyip ayağı olmayan insanları düşünerek halime her zaman şükrederim, taraklı da olsa  ayaklarım var  sonuçta.
İşte bunlar da benim acizane pabuçlarım....





Son parça babet olarak ayağıma en uygun olan bir babet ve koleksiyonumdaki tek babet olma özelliğini taşıyor..

Bu arada ben de bu mimi Alya Dua, Sezo Bigo, Eslemce, Efe İle Hayat, Nabrut, Ojeli Solucan, Otuzundan sonra ve Sevecen e gönderiyorum....